TÜSİAD Dünya Enerji Görünümü 2011
07 Aralık 2011
Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneğinin (TÜSİAD) ev sahipliğinde Sabancı Center’da düzenlenen küresel enerji piyasalarının mevcut durumu ve geleceğiyle ilgili Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından hazırlanan Dünya Enerji Görünümü Raporu IEA Baş Ekonomisti Dr. Fatih Birol sunumu ile 1 Aralık 2011’de Enerji Tabii Kaynaklar Bakanımız Sayın Taner Yıldız’ın katılımı ile yapıldı.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner açılış konuşmasında; enerjide arz güvenliğinin sağlanması ve küresel iklim değişikliği ile mücadelenin tüm ülkeler için ''son derece hassas'' seçimlerin yapılmasını gerektirdiğini, 2020 yılına kadar Türkiye'nin enerji tüketiminin
gelişen ekonomisi ile dünya ortalamasının üzerinde artacağına işaret ederek başta sanayi olmak üzere sektörlerin rekabet gücünü artırabilmek için, kaliteli enerjinin uygun fiyattan temin edilebilmesi ve verimli kullanılabilmesi gerektiğini, ''sürdürülebilirlik'' çerçevesi içerisinde ekonominin daha az ''karbon yoğun'' olarak büyümesini temin etmek ve çevrenin korunmasına azami dikkat göstermek gerektiğini söyledi.
Enerji Tabii Kaynaklar Bakanımız Sayın Taner Yıldız açılışta yaptığı konuşmada, Türkiye enerji politikaları ve stratejilerinin başına yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından özellikle arz güvenliğini temin edecek yapıyı kurguladığını ve bu doğrultuda liberalleşme, serbestleşme, özelleştirmelerle özel sektör yatırımlarıyla beraber gerçekleştirmeye çalıştıklarını, Türkiye özellikle enerji sektöründe özel sektör kanalıyla yapacağı üretim yatırımlarına, özelleştirmelere devam edeceklerini belirterek Türkiye'nin halen uluslararası yatırımcı için bir cazibe merkezi olduğunu, önümüzdeki günlerde yine sektörümüze ciddi bir sermayenin geleceğini bu sektör adına, enerji yapılanması adına sevindirici olduğunu belirterek, Türkiye'de yerli kömür rezervleri tarafımızdan kullanılması ve özel sektöre açılmasının doğru bir iş olduğunu, orta ve kısa vadede yaklaşık 7 bin megavat olmak üzere toplamda 18 bin megavata çıkartarak bunu özel sektörün kullanımına açacağını ve bu tesisleri çevreye duyarlı ve temiz kömür teknolojileri ile beraber yaparsak herhangi bir sıkıntı yaşanmayacağını, Türkiye’nin iklim değişikliği ile ilgili hassasiyetlere dikkat ettiğini, her ülke kendi kabiliyetlerini, kendi kapasitesini o ülkenin kalkınması adına rahatlıkla kullanabileceğini belirterek Türkiye'de enerji sektöründe yatırımda güvenilir bir ortam olduğunu Su kaynaklarının da 2023 yılına kadar önemli ölçüde harekete geçirilebileceğini; rüzgarla alakalı kısmi gecikmeler olduğunu ama 2012-2013 yıllarında bunların telafi edileceğini söyledi.
Uluslararası Enerji Ajansı; Almanya, ABD, Avustralya, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Fillandiya, Fransa, Güney Kore, Hollanda, İngiltere, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, Japonya, Kanada, Lüksemburg, Macaristan, Norveç, Polonya, Slovakya, Türkiye, Yeni Zelanda ve Yunanistan’ın üyeleri arasında yer alan ülkeler tarafından kurulmuş ve %80’i mühendis kökenli 45 uzmanın görev yaptığı bu birimin başında Başekonomist Dr. Fatih Birol bulunmaktadır. Ajansın yıllık olarak hazırlanan ve küresel enerji piyasalarının mevcut durumuna ve gelecek 25 yılına ilişkin en son verileri, politika gelişmelerini ve bir önceki yıldan bu yana elde edilen tecrübelerle güçlendirilen analizler içeren World Energy Outlook 2011 raporu 9 Kasım 2011 tarihinde uluslararası kamuoyu ile paylaşılmış. Farklı senaryolara, ülkelere, sektörlere ve yakıt türlerine göre en son enerji arz ve talep projeksiyonlarına da yer veren rapor, önümüzdeki çeyrek yüzyılda enerji sisteminin nasıl dönüşebileceğine dair önemli analizler sunmakta ve enerji sektörünü takip eden herkes için başucu kitabı niteliği taşımaktadır.
Raporda ayrıca enerji sektörüne ilişkin şu başlıklar ele alınıyor:
• Rusya’nın enerji geleceği ve küresel pazarlar açısından sonuçları
• Emisyonların sınırlandırıldığı bir dünyada kömürün ekonomik büyümeyi desteklemedeki rolü
• Ortadoğu ve Afrika’da petrol ve doğalgaz sektörü yatırımlarında muhtemel bir gecikmenin sonuçları
• Yüksek karbona dayalı altyapıya bağımlılığın, küresel ısınmayı 2°C’nin altında tutma hedefini daha zor ve pahalı kılması
• Fosil yakıt sübvansiyonlarıyla yenilenebilir enerji desteklerinin boyutu ve bu desteklerin enerji, ekonomi ve çevre eğilimleri üzerine etkileri
• Nükleer enerji kullanımında hızlı bir azalmanın enerji sektörü üzerinde küresel düzeyde etkilerinin neler olabileceğini inceleyen “Düşük Nükleer Enerji Senaryosu”
• Dünyadaki milyarlarca yoksul insana, ihtiyaç duydukları modern enerjiyi sağlamak için gerekli yatırım türü ve ölçeği
Uluslararası Enerji Ajansının 9 Kasım 2011 tarihinde açıklanan World Energy Outlook 2011 sonrası 18 Kasım 2011’de TMMOB 8. Enerji Sempozyumunda ve 1 Aralık 2011’de TÜSİAD tarafında düzenlenen toplantıda dinleme fırsatı bulduğum IEA Başekonomisti Dr. Fatih BİROL'un Sunumunda üç başlık altında topladı. Bunlar;
• Enerjinin arz güvenliği ve sürekliliği konusundaki riskler
• Enerji tüketimi konusunda zengin fakir arasındaki uçurumun giderek artması
• Küresel ısınma sonucu meydana gelecek iklim değişiklikleri getirdiği riskler
Önümüzdeki yazılarımda her bir başlık için 25 yıllık projeksiyon hakkında bilgiler vermeye çalışacağım.
Toplantıda ayrıca “Enerji Piyasalarının Serbestleştirilmesi” başlıklı bir panel düzenlendi. Oturum başkanlığını TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Sanayi, Hizmetler ve Tarım Komisyonu Başkanı Ali Kibar’ın yaptığı panele TÜSİAD Enerji Çalışma Grubu Başkanı Selahattin Hakman, Shell Enerji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Cömert, Turcas Petrolcülük A.Ş. CEO-Yönetim Kurulu Üyesi Batu Aksoy ve T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sefa Sadık Aytekin konuşmacı olarak katıldı.
Bilgin AKBAL/Elektrik Yük. Müh.