Menü Kapat

Sigortacılık İşlemleri

Sigortacılık İşlemlerinde Çift Dikiş Gidiyoruz….

30 Ocak 2011
     
      Günümüzde hayatımızı güven içinde sürdürmek için malımızı kaza ve afet risklerine,   Sağlığımızla ilgili de hastalık ve kaza risklerine karşı sigorta yaptırmaktayız. Hem de bir kere değil, iki kere sigorta yaptırmaktayız.
 
      Aracımız için, devletin yaptırılmasını zorunlu kıldığı Zorunlu Trafik Sigorta’sını (Karşı tarafa vereceğimiz zararlar için) ve ayrıca halk dilinde kasko olarak bilenen poliçelerle kendi aracımıza gelebilecek hasarlara karşıda ikinci bir sigorta poliçesini de isteğe bağlı yatırmaktayız. 
 
      Allah bir daha göstermesin 1999 yılındaki Marmara depreminden sonra DASK sigortası bütün binaları kapsayacak şekilde zorunlu oldu. Bu sigorta poliçesi sadece deprem için geçerli olup diğer hususlar içinde ayrıca (Su baskını, yangın, toprak kayması, hırsızlık, eşyaların zarar görmesi v.s.) ikinci bir sigorta poliçesi daha isteğe bağlı olarak yaptırmaktayız.
 
       İklim değişikleri nedeniyle tüm dünyada sel ve su baskınları sık sık meydana gelmekte ve çok büyük can ve mal kayıpları olmaktadır. Genellikle bu durumlarda; aracını, evini ve eşyalarını sigorta yaptırmayanların zararları da hükümet tarafından genel bütçeden karşılanmaya çalışılmaktadır.
 
       Birçok çalışan ve emekli SGK kapsamından almış oldukları sağlık hizmetlerini yeterli bulmadıklarından SGK’nun yanı sıra özel sağlık sigortası da yaptırmaktadır.
 
       Eskiden devlete bağlı her kurumun kendine bağlı SSK Hastaneleri, Polis Hastaneleri, Öğretmenler Hastanesi, PTT Hastanesi Devlet Hastanelerine dönüştürülerek Sağlık Bakanlığı çatısı altında toplandı. Bu sayede devlet hastanelerinde hizmet kalite standartlarında önemli iyileştirmeler yapıldı. Fakat yapılan bu iyileştirmelerde sağlık hizmeti alanların beklentileri tam olarak karşılamamaktadır.
 
       SGK bağlı sigortalılar ile eş ve çocukları sağlık hizmetlerini; devlet hastanelerinin yanı sıra anlaşmalı özel sağlık kurumlarından da fark ödeyerek almaları sağlandı. Anlaşmalı Özel Sağlık Kurumlarını da SGK’nun koymuş oldukları çeşitli kriterlere göre A, B, C, D, E gibi sınıflarına göre hastalardan aldıkları %30 ile %70 oranında ilave ücretle hizmet vermektedirler.
 
       Anlaşma yapan özel sağlık kurumlarından bazıları da maliyetlerini azalmak için SGK hastaları için oluşturdukları muayene odaları ve hasta odaları ile ayrı mahallerde hizmet vermektedirler. Bu durumda istediğimiz hastaneden ve istediğimiz sağlık personelinden yeterli muayene zamanı ile kaliteli hizmet alınmasından mahrum kalınmaktadır.
 
       Bazı üst grupta yer alan Özel Sağlık kuruluşları da SGK tarafında önerilen %70 ek tavan ücreti yeterli bulmadıkları için kapsam dışında kalmışlardır. Bu özel sağlık kuruluşları; SGK ve hastalarda alınacak %70 ek farkla, yüksek teknolojiye sahip görüntüleme ve laboratuar cihazları, hastane enfeksiyona karşı aldıkları tedbirler, her hastaya yaklaşık 25-30 dakika muayene zamanı, hasta güvenliği, hastalığın teşhisi, tedavisi ve bakımı işlemleri, kalifiye sağlık personeli gibi yüksek girdi maliyetlerini karşılayamadıklarını gerekçe göstererek SGK ile anlaşma yapmamışlardır.
 
       Sosyal Güvenlik Kurumu ile anlaşması olmayan Özel sağlık kurumlarından hizmet almak isteyenlerde ya tedavi masraflarını kendisi karşılamakta veya SGK kapsamında olmasına karşın ayrıca Özel Sağlık Sigortası da yaptırarak sigorta şirketleri üzerinden sağlık hizmetlerini almaktadırlar. Bu durumda SGK’na sağlıkla ilgili zorunlu ödemiş oldukları primlerden doğmuş haklarından mahrum kalmaktadırlar.
 
       Arabamız için sigorta poliçesi düzenletmek istediğimizde; sigorta şirketlerinden aldığımız tekliflerdeki teminatlarına bakarak ödeyeceğiz bedeli göz önüne alırız. Sağladığı teminatlara göre en uygun fiyatı ve ödeme şartları sunan sigorta şirketini seçeriz. Bir kaza durumunda da istediğimiz tamir servisine giderek aracımızı tamir ettiririz. Benzer durum konut poliçeleri içinde geçerlidir.
 
      SGK kapsamında bulunan sigortalıların da istedikleri sağlık kurumlardan hizmet alabilmeleri için iki yol bulunmaktadır.
 
* SGK kapsamında bulunanlara yine mevcut uygulamadaki gibi sağlık hizmeti veren kurumları sınıflara ayırarak direkt vatandaşa ek poliçeler düzenleyebilir. Örnek olarak 50 yaşındaki sigortalının tedavisi için SGK’nun karşılayacağı hizmet riski 1000 TL ve bu sigortalı istediği sağlık kurumundan alacağı hizmet için özel sağlık sigortasının talep ettiği prim miktarı toplamı da 1500 TL ise sigortalı 500 TL (Hastanelerin hizmet kalitelerine göre belirlenecek) ilave bedeli SGK’na vererek istediği sağlık kurumundan hizmeti alabilir.
* SGK üzerindeki risk primlerini özel sağlık sigorta şirketlerine devredilebilir. Bu durumda yukarıdaki örneği alacak olursak SGK üzerindeki 1000 TL risk primi SGK tarafından Özel sağlık sigorta şirketlerine ödenir. Devlet Hastanelerine gidenler ek ücret vermeden hizmeti alır. Özel sağlık kurumlarına gitmek isteyenlerde ek ücret ödeyerek (yukarıdaki örneği tekrarlayacak olursak 1500 TL lik poliçenin 1000 TL si SGK tarafından 500 TL’si de sigortalı tarafından karşılanarak) istedikleri özel sağlık kurumlarından hizmet almaları sağlanabilir.
* Araçlarımız için zorunlu trafik ve kasko sigortası gibi 2 sigorta poliçe yerine 1 poliçe düzenlenebilir. Yine konutlarımız içinde Dask ve konut sigorta poliçeleri de bir poliçe halinde düzenlenebilir. Sigorta işlemleri isteğe bağlı olmaktan çıkartılarak zorunlu hale getirilmelidir. İstenmeyen bir durum meydana geldiğinde, genel bütçeye yük getirilmemeli, araç ve ev alacak birikimi yapabilenler sigortasını da yaptırabilirler.
 
    Bilgin AKBAL/Elektrik Yük. Müh.
 
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir