Heyecanımızı ve Enerjimizi Doğru Kullanmalıyız…
15 Ocak 2011
Haziran ayında yapılması planlanan seçim heyecanı şimdiden başladı. Son sekiz yılı aşkın süredir tek parti hükümetimiz can siperhane çalışarak önemli işlere imza atmış ve bunların başında da 40 yılı aşkın süredir devam eden enflasyonun bu dönemde tek haneli rakama indirilmesi gelmektedir. Bunun yanı sıra yapılan AB uyum yasaları, Anayasa değişikliği, barajlar, köprüler, yollar, toplu konut sektöründeki gelişmeler …
Ülkemiz hızla gelişmekte; bunun sonucu olarak insanlarımızın ihtiyaç ve talepleri her geçen gün çeşitlenerek artmaktadır. 50 yıl önce bir odanın içinde tüm aile yaşamını sürdürürken hiçbir elektrikli cihazları, mobilyaları yoktu, sadece lüksleri bir radyolarıydı.
Bugün ise insanlarımız; evlerindeki bildik eşyalarının yanı sıra araba, ev ve iyi bir iş sahibi olmak gibi birçok imkanlardan yararlanmak istemektedir. Bunlarda bugünün dünyasında tabii olan ihtiyaçlardır.
Önümüzdeki dönemde aday olacak milletvekillerimizin; insanlarımızın sosyal ve ekonomik açıdan gelişmesi içinde aşağıda yer alan konular üzerinde çözümler ortaya koymaları gerekmektedir.
-
Sektörlerin ihtiyaçları doğrultusunda Kaliteli insan yetiştirilmesi,
-
Sağlık sektöründeki hizmetlerin geliştirilmesi, her isteyenin dilediği yerden sağlık hizmetini alabilmesi için sigortacılık hizmetlerinin geliştirilmesi,
-
Gecikmiş adaletten dolayı yaşanan hukuksal sorunlara çözümler bulunması,
-
2000 yılların başın 3 Milyon olan yaşlı nüfusumuz 10 yılda 7 milyonu aşmış ve ülke nüfusumuz hızla yaşlanmaktadır. Dünün slogan bakabildiğim kadar çocuk yerine sürdürülebilir yaşam için planlamalar yapılması,
-
Yüksek girdi maliyetlerinden kaynaklanan Sanayi, Tarım ve Havyacılıkta yaşanan sorunlara çözümler bularak kendi ihtiyaçlarımızı karşılar duruma gelinmesi,
-
Birçok sanayici Türkiye’de kurulu bulunan işletmelerindeki makine ve techizatlarını alarak işçilik, enerji ve sair maliyetlerin daha düşük olduğu ülkelere gitmektedir. Bu da ithalatın artmasına, ihracatın azalmasına, işsizliğe, vergi kayıplarına sebebiyet vermektedir. Bu durumun önlenmesi,
-
Yeni iş alanlarının açılmasına ve ihracatımızın artmasına katkısı olacak Uluslar arası yatırımların ülkemize çekmek için yatırım teşviklerini özendirici projeler ortaya koyulması,
-
Tarımda, hayvancılıkta ve KOBİ’leri doğrudan destekleme yerine, üretime ve iş gücüne bağlı olarak teşvikler verilmesi,
-
Küresel ısınma sonucu oluşan iklim değişikleri sonucu meydana gelen felaketlerle can ve mal kayıplarını yaşanmaktayız. Küresel ısınmanın önene geçmek için önlemler alınması,
-
Enerji ithalatımız 50 Milyar Dolar olmasına karşın toplam itharacatımız 120 Milyar Dolarda kalmaktadır. Enerji ithalatına ödediğimiz bedeli aşağı düşürmek için yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık verilmesine,
-
2000 li yılların başlarında 2500 Dolar olan milli gelir ülkemizdeki siyasi istikrara ve dünyadaki para bolluğuna da bağlı olarak hızla Satınalma Gücü Paritesi'ne (SGP) göre kişi başına 2010'da 15 bin Dolar seviyesini de aştığı açıklanmaktadır. Milli Gelir dağılımdaki 4 kişilik ailede anne baba çalışıyorsa ve ayda toplam 2.500 TL geliri varsa, yılık ortalama geliri (12*2.500) 30.000 TL veya (30.000 / 1.50 TL/$) 20.000 $ olur. Bu 20.000,- $ da 4 bölündüğünde bu ailede kişi başına 5.000 $ düşmektedir. Bu miktar alt gelir gruplarına ve emekliler için incelendiğinde, pek iş açıcı olmadığı görülecektir. Gelir dağılımındaki aşırı farkların kapatılmasına çalışılmalı,
-
Hızla artan dış borcun kontrol altına alınması,
-
Yüksek cari açıkların oluşturduğu riskleri ortadan kaldırmak için ithalatı karşılayacak mal ve hizmet ihracımızın sağlayacak proje ve uygulamaları hayata geçirmeli,
-
Kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınma için çalışmalar yapılması,
Yukarıda sıralanan sorunlarımızdan yola çıkarak, Malatya’mızın ve ülkemizin gelişmesi için sosyal projeleri, yeni yatırım alanlarını ve iş imkanlarını geliştirmek, çözüm yollarını ve bunları çözüme ulaştırmak için yasa önerilerinde bulunmak, uygulamaya sokulmasını ve takibini yapmak vatandaşlarımızın huzur ve refahı için gereklidir.
Önümüzdeki seçimlerde aday olacak hemşerilerimize yukarıda yer alan sorunların çözümü konusunda destek vererek, onların hedefe ulaşmalarına katkıda bulunmak biz hemşerilerin birinci vazifesi olmadır. Bu konuda sivil toplum örgütlerimize Malatya ve Malatyalıların yalnız olmadıklarını gösterme noktasında büyük görevler düşmektedir.
Seçilecek olan hemşerilerimizde görev yaptıkları sürece; sivil toplum örgütlerimiz ile bağlarını koparmayıp sorunlarımızın çözümü için sık sık bir araya gelip ortak aklımızla çözümler bulduğumuz ölçüde başarıyı yakalayabiliriz.
Önümüzde çözüm bekleyen birçok sorunumuz varken; bunlara seyirci kalarak, “yapsınlar da görelim” veya iş yapmak için yola çıkanların şevklerini kırarak arzuladığımız sonuçlara varmamız mümkün değildir. Sivil toplum örgütlerimiz, hep birlikte hareket ederek büyük çözümler ve enerjiler ortaya koyabilirler. Buna en güzel örnekte askerlerin köprüden geçerken serbest adımlarla yürümesi gösterilir. Çünkü bilinir ki uygun adımlarla yürüdükleri takdirde ortaya çıkacak güç ile köprülerin yıkılacaktır. Bizlerinde artık aklımızı ve yüreğimizi ortaya koyarak bütün gücümüzü ortaya koymalıyız.
Çok az sayıdaki hemşerimiz, kendi kişisel bilgi, deneyim ve çabalarıyla önemli mevkilere gelmektedirler. Hesabı kitabı doğru yapanlar ve hak hukuk içinde olanlar görevlerini başarı ile devam etmişlerdir. Maalesef görevlerine devam edenlerin azlığı ve yeni insanların ortaya çıkarılmaması da biz Malatyaları memnun etmemekte ve bu durumdan da sürekli şikayet olmaktayız.
Bilgin AKBAL /Elektrik Yük. Müh.