Stratejik planlama hemen her yapıda tepe yönetim ve idareciler tarafından belirlenen ve paylaşılan ileriye yönelik, varılması planlanan genel amaçları içerir. Stratejik planlamada üst yöneticilerin rolü çok büyüktür. Kurumları harekete geçiren değişimi başlatan ve sürdüren üst yönetimlerdir. Üst yönetimlerin kabul etmediği hiçbir proje başarıyla sonuçlanamaz. Kaoru Ishıkava derki “Eğer üst yönetimin önderliği yoksa toplam kalite kontrolünü uygulamaktan vazgeçin.”
Bu sözden de anlaşıldığı gibi üst yönetimin kabul etmediği bir değişim tam anlamıyla amacına ulaşamaz. O zaman yapılacak tek bir şey kalıyor. Ya üst yöneticileri değişime açık hale getirmek, yetiştirmek, geliştirmek ya da değişime direnenleri sistemden ayıklamak gerekir. Çünkü günümüz rekabet dünyası bunu gerektirmektedir. Değişime direnen hiç bir sistem ayakta kalamaz.
Misyon ve Vizyon
Yeri gelmişken misyon ve vizyon kelimelerini de açmak
gerekir. Çünkü stratejik planlamada bu kelimelerle sık sık karşılaşılacaktır.
Misyon; Fransızca “mission” kelimesinden gelmektedir ve Türkçe de ulu görev, öz
görev, amaç anlamlarında kullanılır. Türk Dil Kurumu’na göre bir kimse kurum ya
da kuruluşun var oluş nedenidir. Bir kimse kurum ya da kuruluşun yapması
beklenen görevdir. Kısaca bir kurumun varlık nedenidir. Misyon bir kurumun
hizmet alanını gösterir. Kurumun yapması gerektiğini belirler ve kurumun
değişmez karakterini tanımlar. Vizyonda yine Fransızca bir kelimedir ve
“vission” kelimesinden gelmektedir. Türkçe de ulu düş, ülkü, geniş görüşlülük,
uzgörür, ileri görüş anlamlarında kullanılır. Vizyon bir kurumun uzun vade de
ulaşmak istediği yer ve durumu, ilerleyeceği yönü tarif eder. Kurumun ideal
geleceğini sembolize eder. Uzun vade de yapılacak işler ve gelecekte olunmak
istenen yerdir.
Bütün bu açıklamalar ışığın da eğer bir kurum mevcut yerini
beğenmiyorsa, tesadüfe dayalı bir gelişmişlik göstermek istemiyorsa piyasa ile
rekabet etmek, çağın gerektirdiği bilgi birikim ve donanıma sahip olmak
istiyorsa, kendini emsallerinin ve rakiplerinin gerisinde görmek istemiyorsa,
mutlaka stratejik planlama yapmalıdır. Bu da ancak stratejik planlama ile
mümkün olur.
Stratejik Planlama bir kuruma birçok faydalar sağlar. Bunları sıralamak
gerekirse;
*Liderlerin vizyonları hem içte hem de dışta geniş kitleler tarafından
paylaşılıp kabul görür.
*Kurumun misyonuna açıklık kazandırır.
*Hizmet verilen hedef kitlenin özellikleri belirlenir.
*Kurumun güçlü ve zayıf yönleri ortaya çıkar.
*Kurumun iç kaynakları tespit edilir.
*Ortaya çıkan fırsatlar değerlendirilir.
*Planlamaya hem içten hem de dıştan destek sağlanacağı için planlanan
çalışmanın kabul görmesi ve uygulamada ki başarı artar.
Klasik planlama yaklaşımında geçmiş ve bugün
birlikte geleceği oluşturmaktadır. Stratejik planlama yaklaşımında ise geçmiş
deneyimimiz ve bilgi birikimimiz ile kazandığımız ön görüşümüz vizyonumuzdur.
Vizyonumuzu bugün etkili bir şekilde kullanarak yapacağımız planlama geleceği
oluşturur. Gelecek, geçmiş ile birlikte bugün oluşacaktır.
Gelişmek, ilerlemek, kalkınmak için stratejik planlama
yapmak gerekir.
Değişim ve gelişimin kaçınılmaz olduğu günümüzde
kalkınmanın, ilerlemenin klasik planlama ile yapılması mümkün değildir. Öyleyse
kalkınmak, gelişmek, değişmek isteyen her sistem çok acil olarak Stratejik
Planlama yapmalıdır. Huxhold ve Levinsohn (1995)’e göre stratejik planlama şu
adımlardan oluşur:
• Mevcut durum analizi
• Stratejik görüşün oluşturulması
• Programın (projenin) fizibilite çalışmaları
• Finans stratejileri
• Program için faaliyet alanının geliştirilmesi.
Stratejik planlama bu kapsamda ele alındığında iyi bir
planlamanın gerçekleştirilebilmesi için mevcut durumun iyi bir şekilde analiz
edilmesi ve tanımlanması gerekmektedir. Bu kapsamda kurulması ya da
geliştirilmesi planlanan sisteme ilişkin iç ve dış çevrenin değerlendirilerek
analiz edilmesi, stratejik planlama sürecinin önemli bir bölümünü
oluşturmaktadır.
Stratejik Planlama Gelecekle İlgilenir
Gelecekte arzu edilen durumu ve ona ulaşmanın
yollarını tasarlar. Stratejik planlama devamlılık göstermesi gereken bir
süreçtir, davranıştır, hayat tarzıdır. Kısa, orta ve uzun vadeli bütçe ve
faaliyet planlarını birbirine bağlar. Başarılı olmak isteyen kurum ve
kuruluşların stratejik planlama yapmaktan başka çareleri yoktur. Yapıların
stratejik planını yapmadan önce mevcut durumunu analiz edip nerede olduğunu
tespit etmesi gereklidir. Bu durum tespiti çok önemli bir süreçtir. Nerede
olduğumuzu açıkça belirlemeliyiz ki geleceğe yönelik planlamalarımızı sağlıklı
yürütebilelim. Eğer zayıf yanlarımızı görmezden gelirsek hedeflere ulaşmamız
imkânsızlaşır.
Abraham Lincoln’ un dediği gibi; “Eğer ilk önce
nerede olduğumuzu bilirsek; ne yapmamız gerektiğini ve nasıl yapacağımızı iyi
değerlendirebiliriz.”
Stratejik Planlamanın Esasları (SWOT-Durum Analizi)
“Hedefler geleceği belirlemez; hedefler ancak geleceği oluşturmak için kuruluşun
kaynaklarını ve enerjisini yönlendirmenin araçlarıdır” Peter Drucker
Stratejik planlama yapabilmek, hedeflenen başarılara
ulaşabilmek için, iyi bir planlamanın gerçekleştirilebilmesi gerekir. Bu da
ancak mevcut durumun iyi analiz edilmesi ve tanımlanması ile mümkündür. Bu
kapsamda kurulması ya da geliştirilmesi planlanan sisteme ilişkin iç ve dış
çevrenin değerlendirilerek analiz edilmesi, stratejik planlama sürecinin önemli
bir bölümünü oluşturmaktadır. Bir yapıya etki eden iç çevre faktörleri
genellikle güçlü ve zayıf yanlar, dış çevre faktörleri de imkânlar ve tehditler
olarak sınıflandırılabilir. Stratejik çevrenin bu şekilde analiz edilmesi SWOT
Analizi olarak tanımlanır. Yapılan analiz sonucunda da oluşturulacak plana
ilişkin ilk izlenimler, bir stratejik görüşle ortaya konulmaktadır.
08 Mayıs 2014
Mehmet Nuri Kaynar / BESAM Başkanı