Bilgi Toplumunda Eğitimde Değişen Paradigmalar

Mehmet Nuri Kaynar: ‘Bilgi toplumunun eğitimli bireyi bilgiye nasıl ulaşabileceğini bilen, yeni bilgiler üretebilen ve ürettiğini paylaşabilen bir anlayışta olmalıdır. Bilgi toplumu olma yolundaki milletimizin gereksinim duyacağı niteliklerle donanmış bireyi ve bu bireyi yetiştirmek için gerekli eğitimin alt yapı ve üst yapıların kurulması, uzun dönemli politika ve stratejilerin geliştirilmesi ve hayata geçirilmesi gerekmektedir.’

BESAM çok konuşulacak bir programa daha imza attı. GELECEKLE RANDEVU TOPLANTILARI kapsamında 21 Mart 2015 tarihinde Bahçelievler Abidin Pak Öğretmen evinde kahvaltılı toplantı şeklinde gerçekleşti.

Toplantıya BESAM Yönetim Kurulu ve üyelerinin yanı sıra ağırlıklı olarak öğretmen ve çeşitli kademelerde görev yapan eğitim yöneticileri katıldı. Açık büfe kahvaltı eşliğinde yapılan sohbetlerden sonra Besam Akademi Koordinatörü Eğitimci Dilara Polat tarafından Besam Akademi hakkında bilgilendirme yapıldı. Besam Akademi’nin alanında uzman kişilerden oluşan kadrosuyla kişisel ve kurumsal gelişimlere yönelik eğitim çalışmaları planlandığı ifade edildi.

Etkinlikte Gelecekle Randevu Seminerleri kapsamında Besam Başkanı, Yazar, Eğitim Yöneticisi Mehmet Nuri Kaynar ‘Bilgi Toplumunda Eğitimde Değişen Paradigmalar-Yeni Türkiye Yolunda Eğitim Stratejimiz- başlıklı konuşma yaptı.

Konuşmasını görsellerle destekleyen ve enteraktif olarak yapan Mehmet Nuri Kaynar’ın sunumu katılımcılar tarafından ilgiyle takip edildi. Mehmet Nuri Kaynar konuşmasına iki öğretmen tipini karikatürize eden hikâyeyle başladı. Birinci öğretmenin öğrencilerini kendi kalıplarına göre şekillendirmeye çalışan ikincisinin ise öğrencilerinin yeteneklerini ortaya çıkarmak için çalışan öğretmen tipi örneği üzerinden yeni eğitim sistemimizin birinci tipten uzaklaşıp, çocuklarımızın ve geçlerimizin yeteneklerini ortaya çıkartmaya yönelik etkinliklerle derslerin ve okul ortamının yenilikçi yaklaşımlarla şekillendirilmesi gerekliliğini vurguladı.

Konuşmasında önerdiği yaklaşımlarla eğitimcileri heyecanlandıran Kaynar’ın ifadelerinden bazıları:

– 21.yüzyıl da okuryazarlık temel bilgisayar becerilerini de kapsamaktır. Bilgisayar okur-yazarı kavramı ile birlikte kişi, teknolojiden, teknolojinin boyutlarından, özelliklerinden haberdar olacak ve internet aracılığı ile bilgiye çok kolay ulaşacaktır. Bilgi toplumunun ve yeni eğitim paradigmasının bir gereği olarak, eğitimli insan öğrenmeyi öğrenen bir kişilik olarak karşımıza çıkmaktadır. Bilgi toplumunun eğitimli bireyi bilgiye nasıl ulaşabileceğini bilen, onu özümseyen ve yeni bilgiler üretebilen ve ürettiğini paylaşabilen bir anlayışta olmalıdır.

– Öğrenme ve öğretme süreçlerindeki ilgi odağının “öğrenme” den yana kaymasıdır. Öğrenme ve öğretme hakkındaki yeni bilgiler öğrenmenin parmak izi kadar kişiye özgü bir olgu olduğunu, herkesin öğrenme tür, hız ve kapasitesinin farklı olduğunu, uygun öğrenme olanağı sağlandığında öğrenemeyecek birey olmadığını ortaya koymaktadır.

– Yeni eğitim paradigmasında insan temelli yaklaşımların ön planda olmalıdır.

– Yeni eğitim paradigmasında kapsamlı öğretim programı hazırlamak güçleşmektedir. Çünkü sürekli bilgi değişimi yeni ve önemli bilgileri okul ortamına getirmektedir. Bu yüzden öğretim programları, esnek, değişken, katılım esaslı ve özlü çerçeve program niteliğinde düzenlenmeli, öğretmenin program üzerinde değişiklik yapma yetkisi genişletilmelidir.

– Öğretim programları öğrencilerin bireysel yetenekleri, iletişim becerileri, ekiple çalışma yeterliği, sezgi, muhakeme, yaratıcılık ve hayal gücü yeteneklerini geliştirici özelliklerde olmalıdır. Dört duvar arasında kalan ve dış dünya ile bağlantısız ezbere dayalı bilgi kümeleri öğrencilere aktarılmamalıdır.

– Eğitim ile ilgili zaman ve mekân sınırlandırılmasının ortadan kalkması “Yaşam boyu eğitim” anlayışını da ortaya çıkarmıştır. Teknolojinin ortaya çıkardığı yeni eğitim süreçleri, uzaktan eğitim gibi olanaklar, eğitimi yaşam boyu devam eden bir süreç hâline getirmiştir. Böylece insanların istedikleri zaman ve mekân da ilgi ve istek duydukları konularda eğitilebilmelerinin mümkün olabilmesi gerçeği, bilginin yalnızca okullarda öğretmenler tarafından verilebileceği konusundaki görüşleri temelinden sarsmış ve daha şimdiden okulların gelecekteki fonksiyonlarını tartışılır hâle getirmiştir.

– Okul içerisinde öğrencilere verilecek bilginin işlevsel olması gerekmektedir. Öğrenci aldığı bilgiyi dış dünyada kullanmalı, paylaşmalı ve artırmalıdır. Sınıf içerisinde kalan ve kuru bilgi yükleri hâlinde belli bir süre zihinde yer eden bilgiler yerine özlü, işlevsel, pratik ve yeni bilgiler öğrencilere programlar yoluyla kazandırılmalıdır. Çünkü bilgi toplumuna özgü yaşam bireyde analitik, çok yönlü, eleştirel ve yaratıcı düşünmeyi gerektirmektedir.

– Bilgi toplumu olma yolundaki milletimizin gereksinim duyacağı niteliklerle donanmış bireyi ve bu bireyi yetiştirmek için gerekli eğitimin alt yapı ve üst yapıların kurulması, uzun dönemli politika ve stratejilerin geliştirilmesi ve hayata geçirilmesi gerekmektedir.

Yoğun katılımın tam olduğu program Sponsor firmasına yapılan plaket sunumuyla sona erdi. Program sonunda Sponsor "Fima Kırtasiye " dağıttığı hediyeler ile misafirler uğurlandı.