BİLGİ TOPLUMU STRATEJİSİ
Recep Tayyip ERDOĞAN / Başbakan
|
|
Bilgi, medeniyetin en önemli unsurudur
Bilgi, medeniyetin en önemli unsurudur. Medeniyetin gelişimi, bilginin sürekli yeniden üretilmesiyle mümkün olduğundan gelişmenin, ilerlemenin, kalkınmanın olmazsa olmaz şartı bilgiye erişim ve bilginin etkin ve doğru kullanımıdır. Dolayısıyla, “muasır medeniyet seviyesi”ni bilgiyi edinme, bilgiyi üretme ve bilgiyi kullanma kapasitesine bir işaret olarak görmeliyiz.
Çağımızda bilgi, tükenmeyen ve her gün yeniden üretilen bir kaynak olarak her türlü sosyal ve iktisadi faaliyette en önemli ve temel “girdi” haline gelmiştir. Bilgi çağından önceki piya¬sa temelli sanayileşme süreci, girişimci ruhun varlığına ve değişen ihtiyaçlara göre kendini yenileyebilme kabiliyetine dayanmıştır.
Girişimciliği besleyen en önemli unsur, insanoğlunun bitmez tükenmez merakıyla sürekli daha iyiyi arama, kendisi ve gelecek nesiller için daha müreffeh yaşam koşullarını oluşturma arzusu ve gayretinin neticesinde ortaya çıkan beşeri taleplerin karşılanması ihtiyacı olmuş¬tur.
İçinde bulunduğumuz bilgi çağına damgasını vuran unsur ise özellikle bilgi ve iletişim tekno¬lojilerindeki gelişmeler sayesinde insanoğlunun bilgiyi üretme, kullanma, işleme, saklama, paylaşma ve bilgiye erişimde giderek yaygınlaşan, hızlanan ve çeşitlenen araç ve imkanlara sahip olmasıdır.
İçinde bulunduğumuz bilgi çağına damgasını vuran unsur ise özellikle bilgi ve iletişim tekno¬lojilerindeki gelişmeler sayesinde insanoğlunun bilgiyi üretme, kullanma, işleme, saklama, paylaşma ve bilgiye erişimde giderek yaygınlaşan, hızlanan ve çeşitlenen araç ve imkanlara sahip olmasıdır.
Bu araç ve imkânlar, bir yandan girişimciliğin mahiyetinde değişimlere neden olmakta, di¬ğer yandan insanoğlunun artan ve çeşitlenen ihtiyaçlarının küresel kaynaklardan da karşıla¬nabilmesine olanak sağlamaktadır.
Bilgi ve iletişim teknolojileri, toplumları ve kültürleri birbirine yakınlaştırmakta, dünyadaki tüm ekonomileri, işletmeleri ve bireyleri giderek yaygınlaşan bir ağ yapısı içerisinde birbirle¬riyle ilişkili hale getirerek güçlendirmektedir.
İnsanlar günlük yaşamlarında ve faaliyetlerinde; iş dünyası küresel rekabet koşulları içeri¬sinde üretimden pazarlama ve satış sonrası hizmetlere kadar tüm iş süreçlerinde; kamu ku¬rumları hızlı ve nitelikli hizmet sunumunda bu teknolojilerin sağladığı olanaklardan giderek daha çok faydalanmaktadır.
Kuşkusuz bu gelişmelerin gerisinde kalmak, ülkeler ve toplumlar için her alanda geride kalmakla eş anlama gelmektedir. Bilim, ahlak ve evrensel insani değerler ile desteklenen bilginin bütün insanlığa ait bir değer haline gelmesi, dar çevrelerin tekelinden kurtarılması, geniş toplumsal kesimlere ulaştırılması gerekmektedir.
Türkiye’mizin ve hükümetimizin bilgi toplumu vizyonu sadece teknolojiyi kullanan bir top¬lum olmak değil; hem kendi vatandaşları hem de tüm insanlık için değer ortaya koymak ve evrensel medeniyet birikimine yeni ve sağlam katkılar yapmaktır.
Bilgi toplumunun gerisinde kalmamak, hiçbir alanda haksız rekabete maruz kalmamak için bütün kurumlarımızla kendimizi yenilememiz ve geliştirmemiz gerektiğine inanıyoruz.
Bilgi toplumunun gerisinde kalmamak, hiçbir alanda haksız rekabete maruz kalmamak için bütün kurumlarımızla kendimizi yenilememiz ve geliştirmemiz gerektiğine inanıyoruz.
Bu amaçla Hükümetimiz, Acil Eylem Planında e-Dönüşüm Türkiye Projesine yer vermiştir. Bu dönüşümün ülkemiz koşullarına en uygun şekilde gerçekleştirilmesi için maddi ve beşeri kaynaklarımızın seferber edilmesini amaçlayan Projenin en önemli adımını oluşturan orta vadeli bilgi toplumuna dönüşüm stratejisinin hayata geçirilmiş olmasından büyük onur ve mutluluk duyuyorum.
“Bilgi edinme hakkını” kanunlaştıran, Ar-Ge çalışmalarına büyük kaynaklar ayıran,24 bin okulunu ADSL hızlı internet erişimine kavuşturan hükümetimiz Türkiye’yi büyütecek bütün alanlardaki politikalarına paralel olarak hayata geçirdiği e-Dönüşüm Projesi’nin şim¬diye kadarki kazanımlarından, hizmetlerin seri işleyişine getirdiği ivmeden ve hızdan son de¬rece memnundur. e-Dönüşüm Projesi, Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmesinde büyük rol oynamakta ve ülkemizin hedeflerine bizi her gün biraz daha yaklaştırmaktadır.
Bilgi toplumu stratejisinin, Türkiye’mizin; bilim ve teknoloji üretiminde önemli bir odak noktası haline gelmiş, bilgi ve teknolojiyi etkin araçlar olarak kullanan, bilgiye dayalı karar alma süreçleriyle daha fazla değer üreten, küresel rekabette başarılı ve refah düzeyi yüksek bir ülke olmak hedefine doğru azimle devam eden yolculuğunda önemli bir imkân olduğunu düşünüyorum.
Ümit ediyorum ki, kararlılıkla uygulanacak olan bilgi toplumu stratejisi, bu yolculukta yo¬lumuzu aydınlatacak ve Türkiye’mizin daha müreffeh bir ülke olma hedefine doğru atılmış önemli bir adım olacaktır.
( * BİLGİ TOPLUMU STRATEJİSİ,DPT, http://www.bilgitoplumu.gov.tr, Yayın No: DPT: 2699 )