Yaren Sohbetlerinde Eğitim
Eğitim, bireyin doğumundan ölümüne süregelen bir olgu olduğundan ve politik, sosyal, kültürel ve bireysel boyutları aynı anda içinde bulundurduğundan, tanımının yapılması zor bir kavramdır. Bireylerin toplumun standartlarını, inançlarını ve yaşama yollarını kazanmasında etkili olan tüm sosyal süreçlerdir. Kişinin yaşadığı toplum içinde değeri olan, yetenek, tutum ve diğer davranış biçimlerini geliştirdiği süreçlerin tümüdür. Amerika’daki Wiscansın Üniversitesi dekanlarından Dr.L.H.Adolfson, eğitimin insan hayatındaki yerini ve önemini şöyle bir misalle anlatmıştır:
Eski zamanlarda üç atlı bir çölden geçiyordu. Kurumuş bir nehir yatağından geçerken, gaipten bir ses duydular, “Durunuz!” diyordu o ses. Hemen atlarını durdurdular. Ses daha sonra atlarından inmelerini söyledi:
“Yerden bir avuç taş alarak ceplerinize doldurunuz ve yolunuza devam ediniz. Yarın güneş doğduğunda hem memnun olacaksınız, hem de üzüleceksiniz.”diye de sözlerine ekledi. Atlılar denileni yapıp, yollarına devam ettiler.
Ertesi sabah güneş yükselirken ellerini ceplerine sokan üç atlı, harika bir olayla karşılaştılar.Taşlar; elmas, pırlanta, inci ve değerli kıymetli cevherlere dönüşmüştü. Bu durumdan gerçekten büyük bir sevinç duyuyorlardı.
Çünkü, sesin emrini yerine getirip taşları ceplerine doldurmuşlar, Böylece de şimdi sahip oldukları mücevherlere kavuşmuşlardı. Bir yandan da üzülüyorlardı. Çünkü yanlarına daha fazla taş almamışlardı. İşte, eğitimin insan hayatındaki yeri ve önemi bu misaldeki gibidir. İnsan aldığı eğitim nispetinde hayatta başarı elde edebilir. Elindeki çakıl taşlarını kıymetli taşlara dönüştürebilir. Evet, eğitim kişinin kendini tanımasına yardım eden, yaratılışını koruyan, onu geleceğe hazırlayan, sosyal uyum içinde yaşamasına zemin oluşturan çalışmalar bütünüdür. İnsanın duygu ve düşünce hayatının değişmesine yardımcı olan, hareket ve davranışlarını yönetip kontrol eden, iradesini düzenleyen özelliğiyle de ciddi ve önemli bir hadisedir.
İnsanoğlunun eğitime ve eğitilmeye ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaç, kısa zaman dilimleri içinde sonuç alınacak bir meşgale değildir. Eğitimde başarılı sonuçlar daima belli zaman dilimine ihtiyaç duyar. Bu sebepledir ki, eğitimde sabır, metanet, süreç ve diyalog önemli unsurlardır. Ve de bu hasletlere sahip olan kişilerdir ki, ancak onlar ideal bir öğretmen ve eğitmen olabileceklerdir.
Ulu önder Atatürk 1925 yılında eğitimin insan hayatında önemini şöyle anlatmıştır: Okul sayesinde, okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki, Türk milleti, Türk sanatı, Türk ekonomisi, Türk şiir ve edebiyatı bütün güzellikleriyle gelişir. Bir millet, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuyla kaimdir.
Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.
İşte bu önemli sözleri değerlendiren öğretim görevlileri, Sivil Toplum Kuruluşları topluma, vatana iyi hizmet yolunda bir katkıları olsun diye gerekenleri yapmaktadırlar. Maalesef bu çalışmalar çeşitli nedenlerle kendilerini istenilen talepte doğrultamamıştır. Ama zorluklara rağmen bu yolda yılmadan mücadele yapanlar da yok değildir. STK her hangi bir konuda benzer fikir yapısına sahip kişilerin bir araya gelerek mevcut problemleri çözmek adına projeler üreten ve kar amacı gütmeyen bir kurumsal kimliğe sahip olan kuruluştur.
Dayandıkları temel ise “Birlikten Güç Doğar” ilkesidir. Ülkenin geleceğinde önemli yeri ve etkisi olan Sivil Toplum Kuruluşlarının temel yapısı eğitime bağlıdır. Bu tür kuruluşların daha fazla oluşması geleceğe yönelik büyük projelerin gerçekleşmesi demektir.Bu tür kuruluşlardan biri de etrafında kendilerini yarının Türkiye’si için yeni bir neslin yetişmesinde yılmadan mücadele eden eğitimcileri – aydınları etrafında birleştiren ‘ Yaren Sohbetleri’ dır. Her haftanın Çarşamba günleri değerli hocaları-ilmin gelişmesinde derin izler bırakmış bilim adamları ve siyasiler bir araya gelerek o günün konuşmacısını sabırla dinler,karanlık kalan soruların cevabını ilk ağızdan dinlemek isterler.O gece her kes topladığı ‘çakıl taşları ‘ ile evine dönmenin mutluluğunu yaşar diye düşünüyorum. Çok yakında ‘ Yaren Sohbetleri’nin toplantısına davet olunmuştum. Toplantıya konuşmacı olarak Türkiye’de tanınan ve sevilen kişiler davet edilmiştir. Türk siyasetinde önemli yeri olan Prof.Dr Nevzat Yalçıntaş ta konuşmacılar arasında idi.Onun ‘ Türkiye’nin Orta doğudaki Konumu ve Önemi’ adlı sunumu büyük ilgi topladı. TRT’de yönetmen ve yapımcı Zafer Karatay ( Sürgünün 65.yılında Kırım’ın durumu), yapımcı Suat Gün gündemle bağlı konuşmaları ile dikkatleri üzerlerine çektiler. Tabii, gecenin ağırlığını üzerine almış eğitimci-yazar Mehmet Nuri Kaynar yalnız Türkiye’de değil, aynı zamanda İslam Dünyasında eğitimin yeri, eğitimsizliğin başlıca sebepleri ve bu yönde nelerin yapılması gerektiğine ağırlık verdi.
George Eliot’un ‘ HİÇ BİR ZAMAN GÖKTEN GÜL YAĞMAZ, DAHA ÇOK GÜL İSTERSEK, DAHA ÇOK FİDAN DİKMEMİZ GEREKİR’ düşüncesine yorum olarak tüm alanlarda eğitime daha çok yer verilmesine, bu yönde güvenle yürümenin esasına önem verildi. Geleceğin Bilgi Temelli Toplumlara ait olduğunun, Müslümanların güçlenmek yerine gittikçe güçsüzleşmeleri, yarınlara doğru bir ümitsizlik kaynağı olacağı ele alınarak bu konuda iyi düşünülmesi gerekildiğinin altı çizildi.Bütün bu geriliğe neden ise tabii, eğitimsizliktir. Bu gün dünyaya hâkim güçler, uzay teknolojisi ile iç içe olan güçler eğitimin temel kaynaklarına önem veren kişilerdir. Gerçeğe bakılırsa inanç, güven ve eğitim sayesinde büyük başarılara imza atılır. Bu gün tüm İslam dünyası gelişmiş teknoloji, ekonomi, kültür ve eğitim alanlarında bilgi üretilmesine ve bilgiyi yayabilecek kanalların oluşturulmasına önem verile bilirse, işte o zaman özgür güçlü devlet konumuna gelinir.
Dünyanın parlayan yıldızı olarak anılan Türkiye için her alanda eğitimli insanların yetiştirilmesi ve bu yönde bütün kaynakların ele alınmasının gerekliliği yolunda eğitim sisteminde büyük atılımların yapılması bu günkü Türkiye gündeminin ana temelini teşkil etmelidir diye düşünüyorum. Bu yolda tüm bilgi ve başarılarını ortaya koyan değerli hocalarımıza başarılarının devamını diliyoruz. ‘ Yaren Sohbetleri’ gibi organize edilen toplantılara bu gün Türkiye’mizin her yerinde ihtiyaç olduğunun altını çizerek söylememiz lazımdır. Çünkü-her şeyin temeli eğitimdir.Eğitimi güçlü olan ülkelerin yarınları parlak olur.Eğitimsizlik bir ülkenin çöküşü demektir. İşte böyle bir ciddi ve önemli çalışmalarda emeği geçen her kese teşekkür etmeyi bir borç sanıyoruz .Umarım bu günden sonra bu tür çalışmalar hiçbir zaman son bulmayacak-daha da güçlenecektir.Yeter ki-her kes taşın altına elini koya bilsin.
(Dr. Nazile ABBASLI’ nın 22.06.2009 http://www.nazileabbasli.com/makale da Yaren Sohbetleri Hakkındaki görüşlerini içeren yazı.)