Menü Kapat

8.Enerji Sempozyumu

8. Enerji Sempozyumu

24 Kasım 2011
 
     Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği tarafından 1996 yılından başlayarak her iki yılda bir düzenlenen “Küresel Enerji Politikaları ve Türkiye” konulu 8.Enerji Sempozyumu 17-19 Kasım 2011 tarihinde İstanbul Kültür Üniversitesinde düzenlenmiştir.
     Sempozyumun amacı, dünyadaki gelişmelerle ışığında enerji alanını küresel bir persfektiften değerlendirerek, ülkemizi de içeren uluslararası enerji politikalarını; bölgesel, ekonomik, jeopolitik, stratejik, kamusal, ve hukuki açılardan incelenmesi olarak belirlenmiş ve bu amaç yönelik olarak “Küresel-Bölgesel Enerji Politika Ve Stratejileri, Dünya Enerji Görünümü, Dünyada Ve Türkiye De Enerji 

Özelleştirmeleri, Ekonomide Küresel-Bölgesel Gelişmeler Ve Enerji Politikalarına Etkileri, Yenilenebilir Enerji Kaynakları Ve Enerji Verimliliği, Jeopolitik Açıdan Fosil Kaynaklar Ve Nükleer Enerji” ana başlıklar altında belirlen konular 13 oturum ve 3 panel ile uluslararası bir nitelikte yapılan Sempozyumda toplam 40 bildiri sunulmuştur.
 
Bu sempozyumda aklımda kalan temel hususlar;
• Bugün gerek dünyada gerekse ülkemizde enerji politikalarının belirlenmesinde kimin hangi gerekçeyle ne önerdiğini dinlemek ve anlamak, her zamankinden daha önemli hale geldiği,
• Dünyanın geniş kapsamlı sonuçlara yol açacak sürdürülemez enerji geleceği ile kendisini kilitlediği, bir yol ayrımına geldiği ve artık hep birlikte bir karar verme arifesinde olunduğu,
• Enerjinin çağdaş bir insan hakkı olduğu, Bu nedenle, enerjinin tüm tüketicilere yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve sürdürülebilir bir şekilde sunulması temel bir enerji politikası olması
• Üretim ve kalkınma stratejilerinde bilim ve teknolojiyi toplumsal yarar ekseninde ele almasıyla son derece önemli olduğu,
• Enerjinin ekonomi ve ulusal güvenliği doğrudan ilgilendiren yaşamsal bir olgu olduğu, • Enerji alanının yaşamın sürdüğü hemen her alanla ilgili olan dış politika, ekonomi, sanayi, çevre, hukuk ve eğitim politikasına kadar uzanan geniş bir yelpazede alanların birbiriyle ilişkisinin ele alınması gerektiği,
• Dünyada 1,3 Milyar (Dünya nüfusunun %20) insanın hala elektrik enerjisini kullanmadığı,
• Afrika’da 800 Milyon insanın tükettiği enerjiyi Amerika’da sadece Newyork’un tükettiği,
• Amerika’da her 1000 kişiden 700’nün araç kullanılken, Çin’de 3, Hindistan’da 17 olduğu,
• Ucuz enerji döneminin bittiği 3 haneli petrol fiyatlarına alışmamız gerektiği,
• Enerji alanında seçeneklerin çok olduğunu, ancak bu seçenekler arasında rüzgar ve güneşin en mantıklı ve en sürdürülebilir çözümleri sağladığı, günümüzde temiz enerjiye geçiş mutlak bir zorunluluğu,
• Gelişmekte olan ülkelerin nükleer enerjiye yöneliminin hem yüksek maliyet hem de teknolojik açıdan tercih edilebilir olmadığı,
• Fukuşima’nın Çerrnobil’den daha ileri teknoloji olması ve çernobilden çıkarılan dersler de göz önüne alınması, Japon iş disiplini de işin içinde olmasına karşın 500.000 insanın yer değiştirmesi, tekrar topraklarına dönmesinin mümkün olmadığı, şimdiye kadar 5 Trilyon yen zarar olduğu ve nereye varılacağı bilinmediği,
• İklim değişikliğine sebep olan sera gazı artışına yönelik önlem alınması gerekmekte olduğu, aksi takdirde yüksek karbon içeren enerji üretimi karşısında önümüzdeki 25 yıl içinde, hava sıcaklığında meydana gelecek 3,5 derece artış sonucunda dünyadaki canlı türlerinin yüzde 40 ile yüzde 70 arasındaki bölümünün nesli yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalacağı,
• Çevre, doğal yaşam ve kültürel miras içinde değerlendirilmesi gereken, insanlığın varoluşundan geleceğe uzanan süreçte bizden sonraki kuşaklara bırakacağımız en önemli toplumsal varlığımız olarak ortak sorumluluğumuz olmak zorundadır. BP‘nin Meksika Körfezi‘nde patlayan petrol platformu ile Okyanusta yaşanan çevre felaketi, ne Çernobil‘den sonra Fukuşima Nükleer Santral kazası ile bir kez daha girilen korku tünelinde olduğumuzu,
• Kuzey Kore’nin elinde 50 kğ Plutonium var ve çok tehlike olduğu bilinmekte fakat şu anda Japonya’da 31 ton var olduğunu,
• Türkiye‘nin 1990‘da yüzde 48.1 olan talebin yerli üretimle karşılanma oranı, 2008‘de yüzde 27.2‘ye düşmüş, birincil enerji tüketiminde dörtte üç oranında dışa bağımlı olduğumuz ve politika değişikliği yapmadığımız takdir önümüzdeki dönemde bu oranın daha da artacağı,
• Kurulu elektrik gücümüzün yüzde 50‘sinin doğalgazdan karşılanmış olması, enerjide dışa bağımlılığın arz güvenliğini ve ülkenin ekonomik ve sınaî geleceğini riske sokan önemli bir etken olduğunu, bu dışa bağımlılığı azaltmak için yerli ve yenilenebilir enerji kaynak potansiyelimizin kullanılması,
• Birincil enerji tüketimi içinde ilk üç sırada yer alan ve neredeyse tamamına yakın bir bölümü ithal edilen petrol(%92 ithal), doğalgaz(%98 ithal) ve taşkömürü için ödenen ithalat bedeli 2000‘de 9.398 milyar dolarken; ithalat faturası 2010‘da 38.462 milyar dolara yükselmiştir. Toplam ithalatın dörtte birine ulaşan enerji girdileri, dış ticaret açığının da en önemli etkenlerinden biri olduğu,
• 2023 Enerji Vizyonu içinde, enerji çeşitliliğini, Dış-Güvenlik-Enerji Politikalarını iyi dizayn etmemiz, Rusya-Irak-İran-Çin-Akdeniz ve Kuzey Afrika’nın yakından izlenmesi,
• TPAO’nın petrol aramaları yapmış olduğu ve istenen sonucu alamadığı büyük bütçeleri, rezervi olan ülkelerde ortaklıklara girerek yeni politikalar geliştirmesi,
• Birleşmiş Milletler İnsan Gelişim Endeksi 2011 yılı raporuna göre Türkiye‘nin kişi başına gelir, eğitim ve sağlık hizmetleri esas alındığında 92. sırada yer alması, bir ülkenin enerji politikalarını tartışırken, sanayiden, tarıma, ulaşımdan madenciliğe, eğitimden ulusal güvenliğine kadar birçok farklı unsuru birlikte değerlendirilmesinin gerekliliği,
• 25 milyar Dolar Turizm gelirinin büyük bölümünün sağlandığı Akdeniz kıyılarımızda petrol aranması, nükleer tesisler kurmamız doğruluğunun sorgulanması,
• Bu kaynakları, yerli mühendislik, yerli işgücü, yerli müteahhitlik ve yerli makine ekipman kullanımını öngören, yatırım yapılacak yörenin insanıyla, doğasıyla, çevreyle barışık, çevreye olumsuz etkileri asgariye indirilmiş olarak, belirli planlar çerçevesinde, kısa, orta ve uzun vadeli programlar dahilinde değerlendirilmesi,
• Enerji verimliliği konusunda hala bir ilerlemenin olmadığı, İsviçre bir iş için 90 birim enerji harcarken ülkemizde aynı iş için 260 birim harcamakta olduğu,
     
     Ele alınan konuları daha detaylı olarak www.tmmobenerjisempozyumu.org web sitesinden Sempozyum Videoları bölümünden oturumlar izlenebilmektedir.
     
     Toplantıya WFEO (Dünya Mühendislik Örgütleri Federasyonu) 1968 yılında bölgesel mühendislik organizasyonu üyeleri tarafından UNESCO çatısı altında 90‘dan fazla ülke mühendislik örgütlerini ile 15 milyondan fazla dünya mühendisini temsil eden kuruluşun Başkanı Adel Al-Kharafi ve 2.Başkanı Marwan Abdelhamid, Japonya Parlamentosu Temsilciler Meclisi Üyesi Taro Kono, Amerika ve Avusturalya’dan Dr. Helen Caldicott aralarında bulunduğu 12 uluslararası olmak üzere 70’ye yakın konularının uzmanı konuşmacı ile yapılmıştır.
     
     Sempozyum ile ilgili davet edilen ülkemizdeki siyasi karar vericilerin “NAZİK DAVETİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDER, YOĞUN ÇALIŞMA GÜNDEMİNDEN DOLAYI KATILAMADIĞIM İÇİN ÇOK ÜZGÜNÜM, ÇALIŞMALARINIZDA BAŞARILAR DİLERİM” mesajları içinde çok mutlu olundu…
 
     Bilgin AKBAL /Elektrik Yük. Müh.
 
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir